1977 yılının 1
Ocak'ında Kütahya'da dünyaya geldim.Getirildim yani.Bir devlet memuru çocuğu
olarak,ailemin, mütevazi diye bilinen ama gerçekte fukaralık seviyesinde bir hayatı
vardı.Neyse efendim gel zaman git zaman ben yürümeye başlamışım.Valla bak,hem
nasıl yürümek ..Dağ bayır geziyor çocuk.Karnımı hep daha olmamış meyvelerle
doldurup eve tok ama ishal olmuş biçimde gelirdim.Arkadaşlarımdan biraz farklıydım
ama...Onların burun deliğiyle üst dudağının birleştiği yerde küçük şirin
sümük olukları olurdu hep.Benim olmazdı çünkü çevremde örtmen çocuğu olarak
bilindiğim için annem izin vermiyodu bu tip lükslere.Bana neden öğretmen çocuğu
dediklerini bi türlü annamazdım.Valla bana hiçbişey öğretmezlerdi,ne bileyim!!Ama
annemin beni dövmek için etrafta cetvel sopa gibi şeyler aramasından biraz
anlaşılıyodu örtmen olduğu.Babam içip içip bizi döverdi diye söze devam edicemi
sanıyosanız yanılırsınız çünkü babam hiç içmezdi benide dövmezdi.Bugün neden
böyle sorunlu biri olduğumu merak ederim o yüzden.Lafı uzatmiyim ben böyle dağ
bayır gezip olmamış yemişlerin etkisiyle çalı diplerine kakamı yaparken babam geldi
bigün dediki 'olum bu böyle olmaz senin adın mustafa benimki de mustafa....'.hehehe
iğrencimmm! şey dedi 'olum sen örtmen çocuğusun okuman lazım gel ben seni yımırta
kokan arkadaşlarla paylaşacağın kahverengi sıralara götüriym' dedi.Tuttu kolumdan
ilkokula yazdırdı.Ama yalan söylemişti bana.Arkadaşlarım yumurta falan değil bariz
bok kokuyordu.Artık dağ gezintilerine part time devam edebiliyordum.Bu dağ lafınıda
sakın şaka olarak algılamayın.Kütahya'ya 400 metre yukardan bakıyosanız vede
evinizin arkasında başka bi ev yerine orman varsa ,burası biraz dağ olur
kanımca.Okuldaki arkadaşlarım beni evde çok ders çalışan bir örtmen çocuğu
olarak bile dursun, ben önlüğü çantayı bikenara attığım gibi mahalle
arkıdeşlerimlen o sokak senin bu sokak benim patada patada vurarak araba lastiği
gezdirirdim.Hiç unutmam onnardan özendiğim için anneme lastik ayakkabı aldırdımdı
da akşam eve gelince ayağım simsiyah ve bozulmuş peynir gibi kokardı.Böyle böyle
günler geçti geldik ilkokul sona.Bana olum sen bu okulun birincisisin o yüzden Anadolu
lisesi sınavlarına gireceksin dediler.Dedilerdee, bizim okuldan daha tarihinde o
sınavı kazanmış adam yok.Bide tuttular Eskişehir Anadolu Lisesini yazdılar.Neymiş
Kütahya'nınkinin puanı düşükmüş.Girdik sınava yaptık bişeyler.Bi süre sonra
birden büyük bir patırtıyla uyandım.Annemle babam evin içinde deli kovalamış gibi
bağrışıyolar.Noluyo ya dedim.Kazanmışsın olum hemde Kütahya birincisi olmuşsun
dediler.İyi dedim uyudum tekrar.
![]()